Pages - Menu

24 Temmuz 2014 Perşembe

Akağalar - Akağa


Akağalar Kimdir. Akağaların Görevleri Nelerdir.

       Osmanlı Devletinde saray kadrosunda bulunan beyaz hadımağalarından meydana gelmiş bir sınıfın adıdır. Osmanlı geleneklerinde kapıların özellikle sarayda bulunan ve sayılarla ifade edilen kapıların önemi büyüktür. Akağalar sarayın Bâb-üs Saade denilen üçüncü kapısını bekleyen ağalarla Enderun ağalarından ibadettir. Diğer hadım ağalarından olan siyah adım ağalarından ayırmak için bunlara akağa bekledikleri kapıya da Akağalar kapısı denmiştir. Seksen kadar oldukları bilinen akağların başlarındakilere Kapıağası, ya da Bâb-üs saade ağası denilirdi. 1582 yılına kadar Kapıağası osmanlı sarayında padişah ailesinin oturmakta olduğu kısmın en büyük ve en kıdemli ağası sayılırdı. O tarihde Harem Kısmının yönetimi Dar-üs Saade Ağası ( Kızlar Ağası ) 'na devredilince verilince, akağaların nüfusu ve sayıları azaldı.

       Osmanlıda sarayın en önemli görevlerine akağalar getirilmiştir. 17.yüzyılın başlarına kadar, Bâb-üs Saade Ağaları sarayda padişahın yetkili vekilleri sayılırlardı. Akağaların yetiştirildiği yer ise enderundur. Akağalar yalnız  saray hizmetlerinde değil dış hizmetlerde de  kullanıldığı olmuştur.

3 Haziran 2014 Salı

Şehzade Mustafa


Şehzade Mustafa Kimdir

Doğum Tarihi      : 1515
Ölüm Tarihi        : 1553
Babasının Adı     : Kanuni Sultan Süleyman
Kanuni Sultan Süleyman'ın Kaçıncı Oğludur  : En Büyük Oğludur
Annesinin Adı     : Mah-i Devran Haseki Sultan ( Kırım Türklerindendir. ) 
Doğum Yeri        : Manisa
Ölüm Yeri          : Konya

        Kanuni Sultan Süleyman'ın büyük oğludur. 1520-1553 yılları arasında tam 33 sene veliaht olarak
kalmıştır. Babası Kanuni Sultan Süleyman'ın sancak beyi olarak atandığı, bulunduğu Manisa'da
doğmuştur. Annesi Mah-i Devran Haseki Sultan Kırım Türkleri' ndendir. Şehzade Mustafa olağanüstü özenle yetiştirilmiştir. 18 yaşında Saruhan  ( Manisa ) sancakbeyliğine gönderilmiş; Şekilce, karakterce büyükbabası Yavuz'a benzediği için halk tarafından çok sevilmiş ve benimsenmiştir.   Şehzade Mustafa Büyükannesi Hafsa Valide Sultan'ın ölümü, Vezir-i âzam Damat İbrahim Paşa 'nın  ( Pargalı İbrahim Paşa ) idamı üzerine en büyük iki koruyucunu kaybetmiştir. Üvey anası Hürrem Sultan yıllarca süren uzun ve sinsi bir çalışma ile Veliaht Şehzadeyi yok etmek için elinden geleni yapmıştır. Bunun meyvesini'de 5 Ekim 1553'te almıştır. Konya Ereğlisi yakınlarında Aktepe'de Şehzade Mustafa Kementle boğdurulup öldürülmüştür. Şehzade Mustafa öldüğünde 38 yaşındadır. Bunun üzerine çok sevildiği orduda isyana benzer bir ayaklanma çıkmış babası şehzadenin gerçek katili olarak gördüğü damadı Vezir-i âzam Rüstem Paşayı vezirlikten azletmiştir. Öldürüldüğün'de Amasya sancakbeyi olan Şehzade Mustafa Bursa'ya getirilmiş kendi adı ile anılan ( Şehzade Mustafa Türbesine ) gömülmüştür.
Son derce değerli, bilgin, şair, imarcı, asker bir Şehzade olan Mustafa'nın idamı Kanunî Sultan Süleyman'ın başlıca en büyük hatalarındandır.    

Mühürdar


Mühürdar Kimdir

       Eski zamanlarda sadrazamların ve valilerin imza yetkini kullanan onların yerine onay veren kişilere mühürdar denirdi. Mühr-ü hümayun ( Padişah Mührünü ) kullanma ve onay verme yetkisi olanlar ise nişancı diye anılır ve böyle bilinirdi. Sadaret ve şehülislamlık dairesi gibi kamu ( devlet ) dairelerinde de mektupçular, yazı işleri odaları ve büroları, gerekli yazıları tasnif ederek son şekliyle hazırlarlar, mühürdarlar da bunları sadrazam, vali ve benzeri kimselerin mühürlerini basarak geçer hale koyarlardı.

27 Mayıs 2014 Salı

Aft Ve Uçuk Neden Meydana Gelir


Aft ve Uçuk Sebepleri Nelerdir

Aft, ağız içinde genellikle dil üzerinde, yumuşak damakta, yanak ve dudak mukozasında ve farenkste görülen, oldukça ağrılı, küçük, yüzeysel ülserlerdir. Bayanlarda erkeklere oranla daha fazla ortaya çıkar.
       Uçuk nadiren ağız içinde olsa da, genellikle dudak kenarı gibi ağız dışı bölgelerde görülen, içi sıvı dolu küçük kabarcıklara verilen addır. Genellikle ağrılıdır ve ağrı uçuk oluşumundan birkaç gün önce başlar. Bu kabarcıklar zaman içinde patlayarak kabuklanır. Ortalama 7-10 gün içerisinde iyileşir.
       Pekçok hastalıkta olduğu gibi, stres aft oluşumunun en önemli nedenlerinden biridir. Bayanlarda adet dönemi öncesi gerginlik dönemi de aft oluşumunu tetikler.
       Uçuğun oluşum nedeni herpes simpleks olarak adlandırılan bir virüstür. Daha önce bu enfeksiyonu geçirmiş olan kişilerde pasif halde bulunan bu virüs, güneş ışığına maruz kalma, stres, travma, yorgunluk, hormonal değişiklikler gibi durumlarda aktifleşerek uçuk oluşumuna neden olur.

       AFT ve UÇUK Arasındaki Farklar :
- Aft sadece ağız içinde meydana gelir.
- Uçuk nadiren ağız içerisinde, genellikle ağız dışında meydana gelir.
- Aft bulaşıcı değildir, uçuk bulaşıcıdır.
- Aftın oluşumu henüz tam olarak açıklanamamıştır, uçuk bir virüs enfeksiyonudur.

26 Mayıs 2014 Pazartesi

Tarhuncu Ahmet Paşa


Ahmet Paşa Tarhuncu Kimdir
Doğum Tarihi . Bilinmiyor
Ölüm Tarihi : 1653
Osmanlıda Görevi : Sadrazam

       Osmanlı İmparatorluğunda sadrazamlık yapmıştır. İmparatorlukta ilk kez bütçe yapmaya çalışan sadrazam olarak bilinir. 1652 yılında sadrazamlağa yükseltilmiştir. Bütçe yaparak giderleri kısmaya çalışmış, imparatorluğu sömürmeye alışmış olanların işine gelmediği için bir çok düşman edinmiştir. Bu yüzden sadrazamlığı dokuz ay sürmüştür. Bu sürenin sonunda IV. Mehmet'in emriyle öldürülmüştür.

Mal Hatun Kimdir


Doğum Tarihi : Bilinmiyor
Ölüm Tarihi : 1324
Diğer İsimleri : Bala Hatun , Rabia Hatun

       Osmanlı Devletinin kurucusu Osman Gazi'nin eşi, Alaettin Paşa'nın annesidir. Bazı kaynaklarda ve eserlerde ismi Mal hatun, ya da Rabia Hatun olarak geçmekte , bildirilmektedir. Bala Hatun ( Mal Hatun ) Eskişehrin bir köyünde doğmuştur. Şeyh Edebali'nin kızıdır. Osman bey' in bir gün yolu bu köye düşer ve Rabia hatunu görür ve sever ,evlenirler böylelikle sultan olur.

25 Mayıs 2014 Pazar

Mirac Kandili Duaları


Mirac Kandilinde Çekilecek Tesbih Duaları Nelerdir

       Mirac gecesi Recep ayının 27. gecesidir. Bu gecede Peygamber efendimiz (sav) Cenab-ı Hakk’ ın huzuruna çıkmış ve ordan insanlığa çeşitli hediyelerle dönmüştür. Bunlardan bir tanesi de namazın günde 5 vakitle sınırlandırılması olmuştur.
       Bu mübarek günde diğer kandillerde olduğu gibi oruç tutmak, günlük ve kaza namazlarımızı kılmak, Kur’an-ı Kerim okumak icap eder.
       Mirac Kandilinde kılınacak namaza “Ya Rabbi , Senin rızan için niyet ettim niyet eyledim namaza. Bu gece Habibin Resul-i Zişan Efendimiz hürmetine beni rıza-i ilahine mazhar eyle” Allahü Ekber” diyerek niyet edilir ve namaza durulur.

       Namazdan hemen sonra ise 4 kez Fatiha suresi okunur. 100 Adet “Subhan Allahi ve’l-hamdü lillahi vela ilahe illahlahü vallahü ekber. Vela havle vela guvvete illa billahi’l-aliyyil-aziym” ve yine 100 Adet Tövbe istiğfar “Esteğfirullah El Azim ve Etübü İleyh” ve 100 Adet salevat-ı şerife okunup dua edilir. “Allahumme salli ala Muhammedin ve ala ali Muhammed”

Lotus Doğum


Lotus Doğum Tekniği Nedir

Tıp ilerledikçe doğum yöntemleri de hızla değişiyor. Normal doğum, sezeryan doğum, epidural doğum ve şimdi lotus doğum. Nedir bu lotus doğum bunu açıklamaya çalışalım. Göbek kordonunu daha sonra kesmek ya da plasenta ile bağını bebek doğduktan sonra da koparmamak lotus doğumu olarak adlandırılmaktadır.

       Kordonu bağlamadan ya da kesmeden, doğal yollarla kuruyup düşmesi beklenilen bu yöntemde, plasenta ve kordonu bebeğe yakın tutmak önemlidir. Göbek kordonunu bebeğe bağlı tutmanın  bebeğe daha çok kan hücresi gitmesini sağladı görüşü vardır.

Atrepsi


Atrepsi Nedir 

Atrepsi Hastalığının Belirtileri Nelerdir.

       Atrepsi çocularda görülen bir hastalıktır. Kimi alim ve bilginler, atrepsi' nin kronik bir mide-barsak iltihabından, ya da zehirlenmesinden ileri geldiğini ileri sürmektedirler. Atrepside renk bozukluğu ile, aşırı bir kilo kaybı ve zayıflama başlıca belirtilerdir. Ateş ya normaldir yada normalden biraz daha düşüktür. Solunum zorluğu ve ishalde hastamızda vardır.
       Hastalık daha çok kötü koşullar içinde dünyaya gelmiş ve doğmuş, kötü beslenmiş üç aylık olmamış çocuklarda görülür. Önleyici tedavi yöntemlerinin başlangıcında iyi beslenme ön şarttır. Hastalık ortaya çıkınca öncelikle ishal tedavi edilir. Hastamıza yalnızca su , daha sonra yavaş yavaş diğer besinler verilerek iyileşme sağlanır.

Aton


Aton Kimdir

       Eski Mısır İmparatorluğun'un güneş tanrısıdır. Aton doğmadan önce Mısır'ın güneş tanrısı Amon-Ra idi. Firavunlar firavunu o zaman ki IV. Amenofis, Amon-Ra rahiplerinin günden güne güçlenmesini ve nüfus sahibi olmasını önlemek için, Aton'u önce güneş tanrısı, sonrada baştanrı ilan etti.  Fakat Amenofis' in ölümünden sonra Aton eski değerini kaybetti. Mısırlılar rahiplerin isteklerine karşı gelemeyerek Amon-Ra' yı yeniden baştanrı mevkine geçirdiler.
       Aton'a tapınma Eskiçağ adetlerinin başlangıcındaki tek tanrıcılığın en güzel örneklerinden biridir. Aton' da yaratıcı bir güç bulunulduğuna ve maddi dünyanın ilk unsurlarına onun vücut ve hayat verdiğine inanılırdı.

19 Mayıs 2014 Pazartesi

Aphrodite


Afrodit Venüs Kimdir
 
       Eski yunanlıların Güzellik ve Aşk Tanrıçasıdır. Bir efsaneye göre Tanrılar Tanrısı Zeus'la Dione'nin kızıdır. Birbaşka efsaneye göre de deniz köpüğünden meydana gelmiştir. Aphrodite " Afrodit "  bir çok inanışa ve efsaneye konu olmuştur. Roma imparatorluğunda romalılar bu tanrıçaya Venüs adını vermişlerdir. Bundan dolayı Batı ülkelerinde ve batı kültüründe Venus ( Venüs ) adı ile bilinir.
       Aphrodite ( Afrodit ) aynı zamanda üreme, Deniz ve Denizcilik Tanrıçası'ydı. Bir rivayete göre Zeus, Aphrodite'i Ateş ve Volkan Tanrısı Hepaistos'la  ( Vulcan'la ) Volkan'la evlendirmiştir. Bununla birlikte, Aphrodite ( Afrodit ) Ticaret Tanrısı Hermes ( Mercur ), Bağ Tanrısı Dionysos ( Bachhus ) gibi tanrılarla da aşk hayatı yaşamıştır. Ayrıca Apollon'un biricik oğlu Phaeton'la, Adonis'le Troia'lı yakışıklı prenslerden Anchise gibi ölümlülerle de seviştiği rivayet edilmektedir. Bu birleşmelerden Eros ( Aşk Tanrısı ) Hymen ( Evlilik Tanrısı ), Priape ( Bahçe Tanrısı ), Aineias ( Troia'li prens), iki cinsiyetli Hermaphrodite gibi  tanrılarla yarı-tanrı yaratıklar doğmuştur.
       Aynı zamanda savaş tanrıcasıdır. Simgeleri koç,teke,güvercin, selvi, nar ağacıdır.

8 Mayıs 2014 Perşembe

Asistoli Nedir


Asistoli Nedir Belirtileri Nelerdir

       Tıp dilinde kalp kasılması yokluğuna, ya da kalp yetersizliğine " asistoli " denmektedir. Hareket ettiğimizde ve yahut dinlenmekte iken görülen nefes darlığı, gece yarısı gelen tıkanma nöbetleri, karaciğerde büyüme, boğaz toplar damarlarımızın şişmesi, bacaklarda meydana gelen ödemler, idrar ( sidik ) miktarında azalma gibi belli başlı belirtileri vardır. Bilinen bütün  kalp hastalıkları ( rahatsızlıkları ) ilerleyince asistoli biçimini alabilir. Asistoli rahatsızlığı çoğunlukla kalbi kuvvetlendirici, idrar söktürücü ilaçlarla , sıkı bir diyet ve perhizle iyileştirilebilir.

7 Mayıs 2014 Çarşamba

Alicengiz Oyunu


Alicengiz Oyunu Nedir
     
       Doğu coğrafyasında çok tanınmış bir masalın adıdır. Efsaneye göre bir padişah alicengiz oyununu öğrenmek ister. Gariban ve yoksul bir genç bu görevi üzerine alır. Alicengiz oyununu baştan aşağıya tamamını bilinen sadece bir derviş vardır. Ancak bu derviş bu alicengiz oyununu öğrettikten sonra öğrencisini öldürmektedir. Bu gariban ve yoksul genç kötü yürekli dervişin yanına çırak olarak girer. Alicengiz oyununun temeli, istenilen anda, istenilen kılığa girebilmenin sırrına erişmektir. Delikanlı bir hile ile dervişten alicengiz oyununu öğrenir. Derviş bunu fark edince delikanlıyı öldürmek için ardına düşer. Delikanlıda türlü kılıklara girerek dervişten kaçar. En sonunda da , sansar kılığına girip dervişi boğarak öldürür. Padişahın huzuruna varıp, alicengiz oyununu ona da öğretir. Böylece padişahın sevgisini kazanarak kızı ile evlenir.
       Halk arasında " Alicengiz oyunu " bir deyim olarak kullanılır; kimsenin aklına ve fikrine gelmeyecek hile düzenbazlık üç kağıt anlamına gelir.

15 Nisan 2014 Salı

Baldıran Nedir Özellikleri Nelerdir. Zehirli Bitki Baldıran



Baldıran Bitkisinin Özellikleri  - Dikkat Bu bitki Öldürür

       Maydanozgillerden zehirli bir bitkidir. Avrupa da, Asya'da, Afrika'da yetişmektedir. Küçük küçük beyaz renkli çiçekleri olan gövde içi boş bir yapıya sahiptir. Üzerinde eflatun renkli lekelere sahiptir. Daha çok çukur ve hendeklerde yetişen bir türü 1,5 - 2 metre gövde uzunluğuna kadar yetişerek büyüye bilir. Bu bitki zehirli bir bitkidir, zehir bitkinin bütününde bulunmaktadır. Yapılan araştırmalarda bitkinin en zehirli bölümü meyveleridir. Kök kısmına inildikçe zehir azalmaktadır. Hayvanlar baldıran bitkisinin zehirli olduğunu iç güdüsel olarak sezdikleri için baldıran bitkisine hiç ama hiç dokunmazlar. Bitkiye elle dokunulduğunda pis bir koku duyulur.
       Baldıran bitkisi özellikle meyveleri çok eski çağlardan beri hastalıklara karşı ilaç olarak kullanıla gelmiştir. Eski yunanlılar idam edecekleri siyasi mahkumları baldıran meyvesinden elde ettikleri zehirli su ile öldürürlerdi. Ünlü Sokrates  de baldıran zehri içirtilerek öldürülmüştür.
       Özellikle tıp alanında baldıran bitkisinin yalnız meyveleri kullanılır. Baldıran bitkisinde " Conine" ya da " Conicine " adı verilen bir alkoloid vardır. Bu alkoloid, bitki çiçek açmazdan önce özellikle bitkinin yapraklarında bol miktarda bulunur. Daha sonra yapraklardan meyvelere geçer. Bitkinin kökünde ise alkoloid pek az bulunmaktadır. Conine, parasempatik sinirlerin uçlarını felce uğratıcı bir özelliğe sahiptir.

8 Nisan 2014 Salı

Albastı Nedir



Albastı Hastalığı Nedir Belirtileri Nelerdir

       Yeni doğum yapmış loğusa kadınlarının tutulduğu bir tür hastalıktır. Doğum esnasında temizliğe ve hijyene önem verilmediğinden ileri gelir. Hastalığın belirtilerinden en önemlisi hasta olan loğusa annesi birtakım hayaller görmeye başlar sesler duyduğunu sanır. Hastalığın diğer evresi şiddetlenmesinden anlaşılır ve loğusanın cildinde birtakım kırmızı lekeler meydana gelmesine yol açar İşte " albastı" sözü buradan gelir. Hastalığa " Loğusa humması " adı da verilmektedir.

       Halk arasındaki bir rivayete, inanışa göre albastı hastalığını loğusa annesine " Alkarısı " diğer adı ile " Alanası " adı verilen pek yaşlı pis bir kadın getirir. Bu kadın efsanevi bir yaratıktır. Efsaneye göre sözüm ona gözleri de tepesindedir. Alkarısı loğusa annenin yanına kırkı içinde gelir. Erkek bulunan yerlere yanaşmayıp daha çok geceleri yalnız kalan loğusa annelerine dadanır ve musallat olur. Bunu önlemek için Kur'an-ı  Kerim okunur, muska takılır, loğusa annesinin yatağına kırmızı kurdele bağlanır. Loğusa annesi kırkı içinde sokağa çıkarılmaz; evin içinde yalnız bırakılmaz. Böylece de hastalığın önüne geçileceği rivayet edilir.

7 Nisan 2014 Pazartesi

Adalı Halil Kimdir




Adalı Halil Pehlivanın Hayatı


Doğum Tarihi : 1871
Ölüm Tarihi :    1927

       Türk'ün gücünü dünyaya tanıtmış pehlivanlarımızdan bir tanesidir.  Serhat Şehrimiz Edirne'nin Kilise Köyünde dünyaya gelmiştir. Babası Kara Mehmet lakaplı bir pehlivandır. Babasından etkilenerek küçük yaşta güreşe heves salmış yine babasının isteği ile zamanın en büyük pehlivanı Kel Alico'nun yanına gönderilmiştir. Böylece büyük başarıların temelleri yavaş yavaş atılmıştır. Halil en iyi ustaların yanında yetişerek kısa zamanda bilgisini ve tecrübesini arttırmıştır. Dünyanın en büyük pehlivanı olan Koca Yusuf'tan sonra bilgi olarak en iyi pehlivanın Adalı Halil olduğu söylenir. Adalı Halil Pehlivanın Boyu 1.98 Kilosu 150 idi. Avrupa ve Amerika'da yenmediği rakip kalmamış buralarda yaptığı karşılaşmalarda Türk Aslanı lakabını almıştır. Tam 18 yıl boyunca Kırkpınar güreşlerinde Başpehlivanlığı kimseye kaptırmamıştır.
       Adalı Halil Pehlivan Serhat Şehrimiz Edirne'de Kasımpaşa Camisi önündeki mezarda gömülürdür. Her yıl  Kırkpınar güreşleri başlamadan önce, güreş tutacak pehlivanlar mezarını ziyaret ederek törenler yaparlar.